İmamoğlu’ndan DEM Parti ziyareti sonrası açıklama: Kürt meselesini çözmeye çalışırken muhalefete düşman hukukunu reva gören bir zihniyet, sorunları kalıcı biçimde çözemez

“`html

T24 Haber Merkezi

23 Mart’tan bu yana Silivri Cezaevi’nde gözaltında bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, DEM Parti heyetinin kendisini ziyaret etmesinin ardından önemli açıklamalarda bulundu. İmamoğlu, “Ülkemizde demokrasi ve hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi olmadan, Kürt meselesi kalıcı bir şekilde çözülemez. Bu sorunla ilgilenirken muhalefeti düşmanlaştıran bir yaklaşım, CHP’ye ve diğer muhalefet partilerine karşı düşmanca bir hukuk anlayışı benimseyen bir zihniyet, sorunlarımızı kalıcı olarak çözüme kavuşturamaz” dedi.

İmamoğlu, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan‘ın perşembe günü gerçekleştirdiği ziyaretten sonra, “Barışın yolu, Türkiye Cumhuriyeti’nin yoludur” başlıklı bir metin yayımladı.

Yazılı açıklamasında İmamoğlu, “Kürt meselesinin eşitlik ve demokratik Cumhuriyet prensipleri çerçevesinde çözülmesi amacıyla, Meclis’te acilen bir komisyon kurulması gerekmektedir” ifadesini kullandı ve “Kürtler de dahil olmak üzere birçok vatandaşımızın kendilerini devletimizin eşit bir parçası olarak hissetmeleri için gereken düzenlemeleri yapmalı ve geleceğe güvenle adım atmalıyız” şeklinde konuştu.

İmamoğlu, “Bu zorlu süreçte, ülkemizi demokrasi, adalet ve barışın merkezi haline getirerek Ortadoğu’da örnek bir ülke haline getirmeyi hedefliyoruz. Türk, Kürt, tüm vatandaşlarımızla birlikte bu zorlukların üstesinden, dayanışma ve kardeşlikle geleceğiz” dedi.

İmamoğlu’nun yaptığı açıklamanın detayları şöyle:

“Değerli Milletim,

DEM Parti’nin değerli eş genel başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan’ın geçtiğimiz perşembe günü Silivri Cezaevi’nde gerçekleştirdiği ziyaret son derece önemli ve anlamlıdır. Sayın genel başkanlarla ülkemizin ve bölgenin mevcut durumunu, PKK’nın kendini feshetmesi sonrasında atılması gereken adımları, Kürt meselesinin çözümünü, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bu süreçteki rolünü, muhalefetin siyasi süreçlerdeki baskılanmasını ve ülkemizin genel durumunu kapsamlı bir şekilde değerlendirdik.

Türkiye’nin, terörsüz ve çatışmasız bir döneme girmesi Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında barış, huzur ve gerçek manada demokratik bir hukuk devleti olmamız için kritik bir öneme sahiptir. Türkiye, bu tarihi dönemeçten, demokrasinin, hukukun ve barışın rehberliğinde onurlu bir şekilde geçecektir. Cumhuriyetimizin ve milletimizin kaderi, yine milletimizin iradesi ve kararlılığı ile şekillenecek; demokratik, güçlü ve müreffeh bir Türkiye, millete ve tarihe mal olacaktır. Bu yolda ilerlerken, barışın üstünlüğünü koruyacak ve bunun için kararlı adımlar atacak olan irade, milletimizin derin sezgisi ve aklı olacaktır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin demokrasiye kavuşacağı ikinci yüzyılda kardeşlik ve bir millet olmanın gerekliliklerini güçlü adımlarla hayata geçirmeliyiz. Türk, Kürt; bu ülkenin her vatandaşı, aynı çatının altındaki geçmişi, devleti ve bayrağı paylaşarak, ortak bir geleceği de paylaşmaktadır. Şimdi, kalpleri aynı Duygu ve anlayışla atan bu milletin her bireyini, devletimizin eşit bir sahibi haline getirme zamanıdır. Kürtler de dahil olmak üzere pek çok vatandaşı devletimizin eşit bir parçası olarak hissetmelerini sağlamalı ve geleceğe güven içinde adım atmalıyız. Ülkemizi kaos ortamından kurtarıp, demokrasi, barış ve refaha yönlendirecek bir yönetim anlayışı ile yol almanın önemi büyüktür. Bu mesele, sadece bir Türkiye meselesidir! Barışın yolu, Türkiye Cumhuriyeti’nden geçmekte olacaktır. Ortadoğu’da bir ışık gibi parlayacak olan Türkiye Cumhuriyeti, barış, güven ve adaletin simgesi olacaktır.

Bu kapsamda, Türkiye’deki terör ve çatışma süreçlerinin nihayete ulaşması için uygulanan politikaların yanı sıra Kürt meselesinin eşitlik ve demokratik Cumhuriyet ilkeleri çerçevesinde ele alınarak çözüme kavuşturulması, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde oluşturulacak bir komisyon etrafında şeffaf ve katılımcı bir yöntemle acil olarak ele alınmalıdır. Barış ve demokrasi bir arada olmadan mümkün değildir. Terör ve çatışmaları kalıcı olarak sona erdirmek ve Kürt meselesini tüm vatandaşlarımızı kapsayacak şekilde çözmek için bu meselelerin kapalı kapılar ardında değil, halkın ve meclisin iradesiyle müzakere edilmesi mühimdir.

Özellikle vurgulamak istediğim bir nokta var: Ülkemizdeki tüm kurum ve yasalarla demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü benimsemeden, Kürt meselesi kalıcı olarak çözülemez. Muhalefeti düşmanlaştıran, CHP’yi ve diğer partileri dışlayan bir hukuk anlayışı, sorunlarımızın çözümünde başarısız olacaktır. Kimse unutmasın ki; Cumhuriyet’in birinci partisi olan CHP’yi göz ardı etmeye çalışan her girişim, milletin talep ve isteklerine karşı bir duruş sergilemiş olacak ve bu tutum, ülkemizin geleceği için atılacak adımların güvenilirliğini sarsabilir.

Değerli vatandaşlarım,

Ülkemizin ve çevremizin durumu, İsrail’in İran’a yönelik saldırıları ve Suriye’deki gelişmeler, dikkatli ve stratejik bir politika izleme gerekliliğini bir kez daha ortaya koymaktadır. İsrail’in bölgede yarattığı tahribatın önüne geçmeli, Suriye’deki geçiş döneminin bütün etnik grupların haklarını koruyan bir düzenlemeyle sonuçlanması için gerekli desteği sağlamalıyız. Bu sürecin bölgemizde büyük bir facianın yaşanmasına engel olabilmesi için ülkeler arası toprak bütünlüğüne saygı ve demokrasi ilkeleri çerçevesinde diplomatik girişimlerde bulunmalıyız. Ayrıca sınır güvenliğimizi sağlamanın yanı sıra, doğacak tehditler karşısında da dikkatli bir şekilde hazırlıklı olmalıyız.

Kıymetli milletim,

Bu zorlu süreçte, ülkemizi demokrasi, adalet ve barışın merkezi haline getirecek politikaları cesaretle hayata geçiriyoruz. İnancım tamdır ki, ülkemiz, tanık olduğu zorlukları aşarak, Ortadoğu’da barış ve istikrarın sağlanmasında önemli bir aktör haline gelecektir. Türk, Kürt; tüm vatandaşlarımızla birlikte bugünün zorluklarını kardeşlik ve dayanışma içerisinde aşacağız. Tüm kalbimle buna inanıyorum. Bu nedenle, ziyarete gelen DEM Parti eş genel başkanlarına değerli katkılarından ötürü teşekkür ediyor, milletimize barış dolu günlerin yaşanacağı günlerin özlemiyle selamlarımı iletiyorum.”

“`

Related Posts

Müstehcenlik suçlaması ile yargılanan Türk fenomen tesettüre girdi

Sosyal medya hesabından yaptığı ‘müstehcen’ içerikli paylaşımlar ile tanınan ve hakkında “zincirleme şekilde müstehcenlik” suçundan 5 yıl 3 aya kadar hapis istemiyle iddianame düzenlenen Merve Taşkın, tesettürlü paylaşımı ile gündem oldu.

Leman Dergisi’nin yazı işleri müdürü Aslan Özdemir hakkında tutuklama talebi

Leman Dergisi Yazı İşleri Müdürü Aslan Özdemir, başlatılan soruşturma kapsamında tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi.

Özel’den çok sert tepki Osman Gökçek’e: Bozuk tohum

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in oğlu AKP Ankara Milletvekili Osman Gökçek’e sert tepki gösterdi.

Erkan Baş’tan ‘Basel’ tepkisi: Memlekette birisi için ‘Gebersin’ dendiğinde akla sadece Erdoğan’ın geleceğini düşünmek nasıl bir aklın ürünü?

TİP lideri Erkan Baş, ‘Basel’ lakaplı TİP üyesi Bekir Aslan’ın yaptığı paylaşım sonucunda tutuklanmasına ilişkin “Memlekette birisi birisi için ‘Gebersin’ dediğinde akla sadece Tayyip Erdoğan’ın geleceğini düşünmek nasıl bir aklın ürünüdür? ‘Bu ülkede Netanyahu’ya da laf ettirmem’ diyorsanız Allah belanızı versin. Herkes sadece Tayyip Erdoğan’ı sevmemek zorunda değil” dedi.

Tekne alabora oldu: Beş kişi denize düştü

Edinilen bilgiye göre, İncesu sahilinden denize açılan 5 kişinin bulunduğu küçük tekne, henüz belirlenemeyen bir nedenle alabora oldu. İhbar üzerine bölgeye Samsun Emniyet Müdürlüğü Deniz Polisleri ile Sahil Güvenlik ekipleri sevk edildi. Teknede …

Uçak motoruna kendini attı, yolcular o anları anlattı

İtalya’nın Bergamo Havalimanı’nda inanılması güç bir olay yaşandı. Biletsiz bir şekilde havalimanına giren bir kişi, aprona koşarak hareket halindeki yolcu uçağının motoruna atladı ve hayatını kaybetti. Olaya tanıklık eden yolcular, o anları anlattı…