T24 Dış Haberler
1924 yazında Everest’in zirvesine ulaşma girişimleri sırasında İngiliz dağcı George Mallory ve meslektaşı Sandy Irvine ortadan kayboldu.
Ölümcül tırmanıştan 100 yıl sonra, Mallory’nin mektuplarının birçoğunun, özellikle de eşi Ruth ile yazıştıklarının dijitalleştirilmiş kopyaları, mezun olduğu Cambridge Magdalene College tarafından kamuoyuna sunulacak.
Okulun arşivcisi Katy Green, daha önce pek çok akademisyenin Everest ile ilgili mektupları incelediğini, ancak dijital ortama aktarılan yazışmaların Mallory’nin Birinci Dünya Savaşı sırasında yaşadıkları ve 1923’te ABD’ye yaptığı ziyaret de dahil olmak üzere çok çeşitli konuları kapsadığını söyledi.
Green şunları söyledi: “Onlara baktığınızda, heyecan verici olan şeyin, mektupla, o kişiyle doğrudan bağlantı kurmanız olduğunu görüyorum. Seslerini duyabiliyorsunuz, evliliklerine, küçük tartışmalarına ve her şeye dair küçük bir anlık görüntüye sahip oluyorsunuz. Yani bunu sizin için açıklaması gereken bir tarihçiye ihtiyacınız kalmıyor”
Green, özellikle savaşın ortasında kadın tarihi söz konusu olduğunda Ruth’un mektuplarından öğrenilecek çok şey olduğunu da sözlerine ekleyerek, “Kadınların hayatlarının nasıl olduğuna dair gerçek bir fikir edinme imkanımız çok nadirdir” diye konuştu.
Mektuplar Mallory’yi yakından tanıyan Lytton Strachey, Rupert Brooke ve Robert Graves gibi diğer aydınların hayatlarına da değiniyor.
1921’de İngiliz Everest Dağı keşif gezisi sırasında yazdığı bir mektupta heyecanını anlatan Mallory, eşi Ruth’a “Sevgilim bu tamamen heyecan verici bir iş, beni nasıl etkilediğini ve nasıl bir umut olduğunu sana anlatamam. Ve tüm bunların güzelliği karşısında söyleyecek söz bulamıyorum” diye yazdı.
Green mektupları, “Tüm mektupları okuyunca, onların hayatlarına biraz kapılıyorsunuz. Ve ‘Ah George gitme!’ diye düşünüyorsunuz. Öleceğini biliyorsunuz.” diyerek anlattı.
Üç yıl sonra İngiliz Everest Dağı keşif ekibinin dağa tırmanmak için yaptığı üçüncü denemede Mallory ve Irvine kayboldu.
Mallory’nin cesedi 1999 yılında karlar altında bulunduğunda bir mendil içinde bulunan üç mektup da gün yüzüne çıktı. Mallory’nin ölümünden birkaç gün önce Ruth’a yazdığı son mektupta, “50 kişi bize karşı ama yine de bir vuruş yapacağız ve kendimizi gururlandıracağız. Sana büyük sevgiler. Seni her zaman seveceğim, George.” yazıyordu.