Yağ yakımında yeni trend 12-3-30 kuralı, bilimsel olarak da kanıtlandı: Kendisi yavaş, etkisi hızlı

Sosyal medyada milyonlarca kişi tarafından benimsenen ve “yavaş kardiyo” akımının öncüsü olan “12-3-30” koşu bandı antrenmanı, ilk kez bilimsel bir araştırmayla mercek altına alındı. Sonuçlar oldukça dikkat çekici: Bu yöntem, koşuya göre daha az kalori yaksa da, vücudu enerji kaynağı olarak yağları kullanmaya daha fazla teşvik ediyor.

İlk olarak 2019’da influencer Lauren Giraldo tarafından popüler hale getirilen 12-3-30 metodu, basitliği ve aşırı efor gerektirmemesiyle yıllardır fitness dünyasının en popüler trendlerinden biri oldu. Peki, bu basit formül gerçekten işe yarıyor mu?

12-3-30 yöntemi nedir?

Formül, koşu bandı ayarlarını ifade eden üç basit rakamdan oluşuyor:

12: Koşu bandının %12’lik eğim ayarı.

3: Saatte 3 mil, yani yaklaşık 4,8 km hıza ayarlanması.

30: Antrenmanın 30 dakika boyunca sürdürülmesi.

Bu yöntem, yüksek yoğunluklu egzersizler yerine, uzun süreli ve sürdürülebilir bir hareket olan “yavaş kardiyo” kategorisine giriyor. Spor hekimi Christine Joisten gibi uzmanlar, %12’lik dik eğimin hem bacak gücünü hem de dayanıklılığı artırdığını uzun süredir belirtiyordu.

Şimdiye kadar bilimsel bir kanıtı bulunmayan bu trend, Las Vegas’taki Nevada Üniversitesi’nden araştırmacıların International Journal of Exercise Science dergisinde yayınladığı bir çalışma ile ilk kez test edildi. Araştırma, 12-3-30 yöntemini, kişilerin kendi belirlediği tempoda koşmasıyla karşılaştırdı.

Çalışmanın çarpıcı sonuçları şöyle:

Toplam kalori: Kendi temposunda koşanlar dakikada ortalama 13 kalori yakarken, 12-3-30 yöntemini uygulayanlar dakikada 10 kalori yaktı.

Yağ kullanımı: Asıl fark burada ortaya çıktı. 12-3-30 antrenmanı sırasında harcanan enerjinin %41’i yağdan gelirken, bu oran normal koşuda sadece %33 oldu.

Araştırmacılar, “12-3-30, toplam enerji harcaması açısından daha az verimli olsa da, özellikle yağ yakımını artırmak isteyen kişiler için daha faydalı olabilir” sonucuna vardı.

Ekip, bu yöntemin bir “antrenman devrimi” olmadığını, sonuçların beklendik olduğunu da vurguladı. Yüksek yoğunluklu koşunun daha kısa sürede daha fazla kalori yaktırdığı ve kilo vermede toplam kalori açığının ana faktör olduğu biliniyor.

Ancak 12-3-30, özellikle bazı gruplar için harika bir alternatif sunuyor:

Yüksek tempolu koşuyu sevmeyen veya zorlananlar için idealdir.

Düşük etkili bir egzersiz olduğu için eklem sorunları olan kişilere koşuya göre daha güvenli bir seçenek sunar.

Trendin yaratıcısı Giraldo’nun hamileliği boyunca bu antrenmana devam etmesi, yöntemin ne kadar uyarlanabilir olduğunu gösteriyor.

Spor hekimi Joisten’ın son bir uyarısı var: “Antrenman sonrası esnemeyi unutmayın. Bacaklarınız uzun süre dik bir eğime maruz kaldığı için kaslarınız kısalabilir.”

Related Posts

Kalp yetmezliği ve ritim bozukluğu olanlara yeni tedavi umudu

Türk bilim insanları tarafından yürütülen çalışmada, şeker hastalığı tedavisinde kullanılan bir ilaç grubunun aynı zamanda kalp hastalarında da yeni bir koruyucu rol oynayabileceği ortaya konuldu.

Haftada 300 gramdan fazla tavuk eti tüketenlere kötü haber

Uluslararası bilimsel makalelerin yer aldığı Nutrients platformunda yayınlanan son çalışma, haftada 300 gramdan fazla tavuk eti tüketenlerde tüm sebeplere bağı ölüm riskinin yüzde 27; mide-bağırsak kanserlerinden ölüm riskinin ise 127 daha fazla olduğunu gösterdi. Araştırmaya göre risk, erkekler için daha da yüksek.

Sürekli şişkin misiniz?

Gaz, şişkinlik, kramp, kabızlık, ishal… Bunlar yalnızca sindirim sistemiyle ilgili değil. Bazen yediğiniz şey değil, yediğinizi parçalayanlar sorumludur: Bağırsak bakterileri. Doğru beslenseniz bile “su bile şişiriyor” hissi geçmiyorsa, sorun sizin değil içinizdeki mikroskobik kalabalığın dengesi olabilir. İşte “disbiyoz” denen durum tam da bu.

Tıbbi kenevir teklifi yasalaştı: Süreç nasıl işleyecek?

Tıbbi kenevir teklifi yasalaştı: Süreç nasıl işleyecek?

Sabit kur ilaç krizini derinleştiriyor; psikiyatri tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar piyasada bulunamıyor

Sabit kur ilaç krizini derinleştiriyor; psikiyatri tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar piyasada bulunamıyor

Kelime kaybıyla başlıyor! Sessiz tehdit: Primer Progressif Afazi

Primer Progresif Afazi’nin (PPA), Alzheimer hastalığı gibi diğer demans türlerinden farklı olarak, başlangıçta sadece dil işlevlerini etkilediğini aktaran Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, nadir görülen nörolojik hastalığın belirtileri, tanı süreci ve hastaya yaklaşım yöntemleri hakkında bilgi verdi.